Sayfalar

13 Kasım 2010 Cumartesi

kozmik artığı kalpler

sert olmaya çalıştıkça dökülüyor boyaları. pas tutmuş beyinleri kıçlarına kaçmış gibi konuşuyorlar. nefes almayı bırakıp , yarın kaç kilo bok sıçacaklarını düşünüyorlar. beton çivisi gibi tahtada bir boka yaramıyorlar. kapılar ardı ardına kapanıyor. kilitlere zincir vuruluyor. dumanlar üfleniyor gecenin ayazına. yağlı saçlar yastıkları arıyor. saçmalama tüm şiddetiyle devam ediyor. öksüz sistem , öksüz sistemin varlığı arkasına saklanıyor yavşakça. 200lük banknot kokan kıyafetler peş peşe geçiyor yağmurlu bir günde bu şehrin sokaklarından. içlerinde et yığını var. yaşamak için öldürüyorlar. dünya gerçekten uzak bir rüya. sonsuz rüya...

kül yığını

baykuşlar seranata başladılar yine
akrep 2 ye vurdu
yelkovan haddini aştı
gece feleğimi şaşırttı

kastı mide attı kalp
döküldü parmaklarımdan ucuz kelimeler
küstahça damla damla döküldüler
duygu okyanusuna

87

87.kara yolu
bir gece kadar siyah ve sisli
beklemekte güneşi

esnedi oliver,
ensesine vurdu ray,
jack arkadan "bu biradan bi daha alanın ben taa.. " dedi

ve duy şarkımızı
hadi jack çık artık mağarandan
ve buk sende bırak şu kadınları
biz sizleri beklemekteyiz,burada olacağız

yürüdüm ayaz gecede,aşkımdan terliyordum ve
"evet,evet,evet,evet" diyordum kendi kendime
"güneş uzaklardadır kadim dostum" dedim boşluğa bakarak
esnedim,ve doğruldum yola

sür yılanı uzaklara
sür yılanı uzaklara
sür yılanı uzaklara
sür yılanı uzaklara

5 Kasım 2010 Cuma

burası dünya


















geçen gecelerden birinde rüyama bir uzay arabası indi. içinden uzaylı çıktı ve bana dünyayı anlat dedi.

dünya , sokakların altındaki kanalizasyondan farksızdır dedim ona. arka bahçedeki foseptik çukuruna benzer. zenginler , yoksullar , işsizler , AIDS'liler , sarhoşlar , iyiler , yazarlar , hayvanlar ve bitkiler vardır dedim ona. çoğu kimse inandığı dini özgürce yaşayamaz. herşey parayla ölçülür. gerçeği haykıranlar hapisleri boylarlar. ve başkanlar hep ölür. devlet büyükleri birbirlerinin kıçını koklarlar. insanlar aşık olurlar bazen. aldatılırlar genellikle. kızlar üstündür hep erkeklerden. erkekler kadınları döver. müzik dinler insanlar. okula giderler. uzayı izlerler. yarın için bugünden vazgeçildiği olur çoğunlukla...

kız arkadaşlar vardır. bir tek onlar sevilir ve değer verilir. her zaman yanında olur onlar. ama sevgilinin ayağı çoktan kıçındadır senin. aşık olmamak lazım. ha bide facebook denilen bişey var dünyada. çoğu kişi geliyor orda eski sevgililerine falan sataşıyor. üstü kapalı laf salatası falan. mesajlaşılıyor orda. tuvalet aynasında fotoğraf çekilip koyuluyor bu facebooka sonra herkes çok güzel çıkmışsınız diyor. fotoğraf nedir diye sorma. biz doğar yaşar ve ölürüz. bu süre zarfı 60 70 yıl falan.

ha bide aşk diye bişey var burda, bide duygu falan. bunlar parayla satın alınır merak etme.