Sayfalar

13 Kasım 2010 Cumartesi

kozmik artığı kalpler

sert olmaya çalıştıkça dökülüyor boyaları. pas tutmuş beyinleri kıçlarına kaçmış gibi konuşuyorlar. nefes almayı bırakıp , yarın kaç kilo bok sıçacaklarını düşünüyorlar. beton çivisi gibi tahtada bir boka yaramıyorlar. kapılar ardı ardına kapanıyor. kilitlere zincir vuruluyor. dumanlar üfleniyor gecenin ayazına. yağlı saçlar yastıkları arıyor. saçmalama tüm şiddetiyle devam ediyor. öksüz sistem , öksüz sistemin varlığı arkasına saklanıyor yavşakça. 200lük banknot kokan kıyafetler peş peşe geçiyor yağmurlu bir günde bu şehrin sokaklarından. içlerinde et yığını var. yaşamak için öldürüyorlar. dünya gerçekten uzak bir rüya. sonsuz rüya...