Sayfalar

31 Temmuz 2012 Salı

Derler ki bu yer..

Bu yer derler ki kafaniza takmayacaginiz
Yuksek bir duvar gibi merak dolu
Muhtemelen bir saka gibi
Hic ummadiginiz bir tas gibi
Kafanizi yaran ve
Yildizlardan gelen bir melek
Ellerinizden kayan bir el
Ve o gozlere bakip umarsizca anlam aramak belkide
Derler ki her sey ayni
Bu sehir insana tuzak kuruyor
Bilinmedik bir yola girmis gibi
Dogruyu ariyorsun
Ve hayat yanlislari dogruya cevirmekle geciyor
A.A yuruyor bu yolda elinde el cantasi
Hersey hala ayni mi
Yada buldugum bu dus gercek mi
Kalifornia gun dogumu gibi sanki
Her kerahet vakti uzerime yansiyor
aynı güneşi paylaşamayan bir toplumuz
kime ne dir ki uyum,düzen ve huzur?
her adam savaşta ölmek zorunda belkide
kalplerimizden arda kalan yalnızlıklarla
nasıl mutluluğu yaratabiliriz?
hislerim kalbimde sanki,bilmiyorum bir şekilde
hüzünü veriyorum gitarıma ve aklımda rengarenk dolaplar
biri çıka gelir ve dersinki birlikte özgür olabiliriz
birlikte hep özgürdük der o da
bu çok yaralar beni,belki dönerim evime bende
doğduğum yere,toprağıma
belki hala bir yol bulabilirim
kafamdaki tüm karanlıkları sildikten sonra
belki ayın en parlak halini görebilirim
bütün saflığıyla,elinden tutabilir ve onunla
akşamları boş sokaklarda yürüyebilirim,
belki bana yıllardır aradığım mutlulukları verebilir
belki bir kasım yağmurunda bütün kandilleri söndürebilir
belki bir kasım yağmurunda bildiğim tüm sevgimi alabilir
herkes birine ihtiyaç duyar
uzun zamandır bunu yapmıyorum
sanırım ihtiyacım var buna,yani sana
sen her ne dersende,
tutma kendini,herkesin birine ihtiyacı vardır
benimkiside sensin,yalnız değilsin

25 Temmuz 2012 Çarşamba

ben

insani sevmiyorum
muzik dinlemeyi seviyorum
okuldan her halukarda nefret ediyorum
ama kitap okumayi seviyorum
ogretmenlerden nefret ediyoruz
yazarlardan nefret ediyorum
yazi yazmayi seviyorum
eger kalemimi benden alacaksaniz
almayin
kendimi kotu hissederim
basima bir silah dayayip dusunmeden tetigi cekin
ben nefret etmeyi seviyorum
ben sevmekten nefret ediyorum
ve ben her zaman
bir siirin cabucak bitmesini yeglerim
siirden nefret ediyorum
siiri sevenlerden nefret ediyorum

24 Temmuz 2012 Salı

yakunlaşmak zordur
dört duvarın arasında kalmak müşfiktir
yalnızlık sadık dosttur
kara toprak her zaman en sadık dosttur
birine aşık olmakta iş yok
birine bağlanmakta düşündürücü
güven tek kullanımlıktır hep
insanlar her defasında yanlış seçim
hayat seçimlerden ibaretse yaşayamam
bu gece bitiriyorum
her gece bitiriyorum
son her gün doğuyor içime doğru

22 Temmuz 2012 Pazar

Cüneyt

Arkadaşımla bir okul bahçesinde oturuyorduk,akşam olduğunca çökmüş,akşam ezanı okunmuş ve ortalığı müşfik elektrik direkleri aydınlatıyordu.Her zaman şunu benimsedim "En iyi dost sessizliği paylaşandır". Nitekim durumda öyleydi.Tek başıma oturmayı her zaman sevmişimdir,bu yüzden sessizliğe çokça anlam yüklemişliğim var. Boş muhabbetler beni bayıyor,her zaman ciddiyetten yana olmuşumdur. Ne kadar bakış açım karanlık ve kötü olsada bir o kadar da neşeli biriyimdir,ve insanların çoğu bunu görmezler,yada görmek istemezler. İlişkiler hakkında konuşurken o civara mensup bir deli ismi Cüneyt,çıka geldi bahçeye ve şaşırdım.Gördüğüm harikuladeydi,kafasına takıyordu ama umrumda değildi gördüğüm organizma.Bağırıyordu,birşey söylüyordu ama kimse anlamıyordu.İçimden nihai sonum bu olacak diye geçirdim,muhtemelen de öyle olacaktı.Deli olmak bence bir lütuftur,hiç bir dünyevi olaydan yükümlü değilsin,birini öldürsen ceza almazsın yada başka birşey,deli olmak delirmekle olmaz,insanın içinde vardır.Cüneyt kafayı çizmişti ve hiç birşey umrunda değildi,bağırıyordu çağırıyordu,küfür ediyordu.Kafası sürekli birşeylere takılıyordu. Gidip takılma kararı aldım,ve yanına gidip muhabbet etmeye çalıştım,fakat olmadı,kendine birşeyler söylemeye çalıştı,anlamadım.Arkadaşla banka oturup onunla uğraşmaya başladık,sigarasını alıyorduk,poşediyle uğraştık. Arkadaşım telefonundan adama porno izletti,Cüneytin hoşuna gitmişti.Evet insanlığın tek ortak noktası şüphesiz pornolardı.O gün buna şahit oldum.Cüneyt bütün saçmalıkları bırakmış,sarışın kadının çük emmesine konsantre olmuştu,hoşuna gitmişti kendine yorum yaparak  izlemeye devam etti. Kapattık,bu kadar yeterdi. Bir sigara çıkardım ve Cüneytten ateş istedim yanay sigarasını verdi sigarayı yaktım ve geri vermedim,ayağa kalktı tökezledi bir an az daha yere düşüyordu,sigarası için savaşan bir kamikazeden farksızdı ,onunla orada biraz uğraştım,kızdırmış olmalıydım,bize küfür etmeye başladı,ne dediğini anlamıyordunuz ama küfür ettiği belliydi. Kalktık,sıkılmıştım çünkü,orayı terkettim ve yola çıktım,hala Cüneytin bağıra bağıra söylediği nefret sözcüklerini duyuyordum,zor bir durumdu.

19 Temmuz 2012 Perşembe

özür dilersin


nasıldı gözlerimin içine bakıp yalan söylemek?
seni aşağlık,hepinizin oyunu bu
bir şey söylemek ister misin,içinden geldiği gibi,ha?
biliyorsun,adi herif.etrafımda olmandan hoşlanmıyorum
kendini havalı sanıyorsun değil mi,
insanlara içinden geldiği gibi davranıyorsun
sıcak kanlı olduğunu düşünüyorsun
umarım kanserden ölürsün,
kimse suçsuz değildir
ıstakozlar sıcak suyu sevmez
nefret ediyorum sen ve senin gibilerden
bir sırtlandan farkın yok,leş aşklar peşinde koşan
aşkının ekolojik dengesini iyi kalpleri yiyerek dengede tutuyor olmalısın 
seni çözdüm,söz veriyorum
sonunu bulacaksın
ve kendini sonda bulacaksın

under-rated

hiç birşey düşünmeden yazmak,olduğu gibi
tüm saçmalıkları tek bir mide kasılmasıyla dışarı atmak gibi
bir hayat üzerine saçmalamak ve onun hakkında yazmak
her insanın veya her kendini yazar zannedenin yaptığı bir şey
hey,hey,hey,hey,hey,
under-rated'lardanım,böyle olmak kaderim
bir devlet başkanı olabilirdim
yıllar önce soğuk düşünce'ye kapıldım
ve bu saçmalıklarımı cehennemim etti
yazmak iyidir,
yazmak rahatlatır,
yazmak insanlarla bağlantı kurmanın bir diğer yolu,
belki kabilede bu sayede yer edinebilirsiniz
onların acılarını sizde yaşıyorsunuz
hiç bir zaman anormal bir acı yaşamadım
bilindik acılar,
ayrı kalplerde
aynı dünyada
mükemmel bir ilham için mutlaka acı çekmek gerekir derler
bi yere kadar haklılar,
ama benim boşluktaki düşüncelerim
kesinlikle mükemmel ilham veriyor
perilerimi sikmiş olmalıyım ki,şuan keyfim yerinde sanki
üstadların yaşantısı şerefine tek başıma iskemlenin üzerinde
yardırıyorum şu götlere,her zaman ki gibi bir sigara yakıyorum
kare odamda duvarlarımlayım,bugün tekrar mareşaliyim yalnızlığın
yıllar boyu böyle takıldım,bu benim alın yazım sanki
soğuk düşünce benim bir parçam gibi
harikulade ritimler,harikulade riff'ler
herşey olması gerektiği gibi en azından
hayatımı kabullendim,insanları kabullendim
insanları kabullendim,güneşi kabullendim
varlığı ve yokluğu kabullendim
pshydelic yaşıyorum,bunu seviyorum
herşey olabilirdim bu dünyada eğer kaderim bu olmasaydı
heryerde çünkü,bi bildiği var,buna layık görülmüşüz
yalnızlığı layığıyla yaşayanlardanım
under-rated'ım
bu bir sırtlan olmaktan iyidir
keza leş'lerden hoşlanmam

delirdim galiba

hoyrat müzikler kolonlardan çıka gelir kulaklarınıza
boşluğunuzu yaşarsınız bir başınıza sürekli
bir arkadaş selamı ararsınız,bir davet
evdesinizdir bütün yalnızlığınızla
hava sıcaktır,saçma müzikler hep kulaklarınızdadır
pshycdelic takılmaktan bitap düşer ruhunuz
geçmişiniz oynatır filmi tavanınızda
soğuk bir dosta ihtiyaç duyarsınız
veya soğuk bir martini
bir denize ihtiyaç duyarsınız
sırtınızdan tatlıca esecek bir rüzgara
biraz rahatlık istersiniz kalbinizde
bulamayacağınız mutluluğu düşlersiniz
ona sahip olmayı ve yok olmayı
en basitinden,gelecek korkutur insanı
insanlar kurar köprüleri ve insanlar patlatır dinamitleri
bazıları mutluluğun içimizde olduğunu söyler
onlara diyorum ki "etrafımda bunca negatif şeyler varken,nasıl
mutlu olabilirim?"
bazıları deli olduğumu söyler,
bazıları garip olduğumu söyler,
bir zaman sonra iltifat gibi algıladım bunları
onlardan biri olamadım(!)
saçmalıkları ezberledim,bir daire içine aldım
ve onları büyüttüm
dudaklarımla gömdüm
kalbimle izledim
gözlerim kapalıydı göremedim
hayalperesttim tek başına yolculuk eden
karanlık,kafadan hasta bir yolcu,kötü bir adam
iyi niyetli pislik,bilindik hikaye,eski bir define avcısı
bir düşünce gestaposu,bir devrimci,bir haham,bir asker
ve bir ebeveyn,bir sevgili,bir imam,bir rahip,bir tesisatçı
hepsi bana bir yolu gösteriyor, surun öncülük ettiği bir son
sıcak havalar insanı delirtir vesselam.

18 Temmuz 2012 Çarşamba

bozuk galiba

abi geliyoooaaalaaağrr!

saat 11 olunca başa giren ağrılar gibi caddede yürüyen insanlar
kin nefret kan ve bok dolu
göbeğinin altında bok olduğunu bile bile kasınıyorlar hala!
en güvenli cephesi kanalizasyon olan bu dünyada
tek gururum beni asla terk etmeyen bokum
camı aç ve bağıramazsın işte
aklına haykırayak bir bok gelmiyorsa yalnızsındır
kanalizasyonu hissediyorsan boksun ve yalnızsın
çaldım başlığı ve yine açtım dolabı

bozuk galiba

yeşil bir soda şişesi üstüne dayatılmış mide rahatlıkları gibi
bazı günlerin saçmalığı
hissiyatların en berbatı insanlara değer vermek
hayal dünyam çok büyük bütün harikulade hatunları alabilir
kiminiz hayalperes der belki bana
ama ne fark eder?

15 Temmuz 2012 Pazar

bitter acı

en kötüsü gri gökyüzüyle birlikte sırtımda ter damlacıkları
sıcaktan bütün bu,
sahibinden satılık bu gurur ve hissiyat
biliyorum seni alt edemem
fakat atlar koşturuyor civarda
ve bu civan tozmaz fazla civarda
en kötüsü bilindik şarkıların farklı ağızlarda farklı acılarla
bütün saçmalıkların aynı yaşantıda olması
ve mutluluğu kovalarcasına yorulduğumuz o anlar
şimdi yatağıma yatıyorum ve yılların verdiği o uyuşukluk üstümde
vahşi zamanlar vahşi hayatlarla birleşti ve kimseden merhamet beklemiyorum
hiç bir şey için gayret etmiyorum,zaten biliyorsun kim olduğumu
ve bu boşluğa yazmış olduğum bir diğer pervasız şiirim
deniz kıyısındaydım hoyratça taşlara vurduğu bir su damlacığı
hayatıma oradan baktım,sanki yıllardır konuçlanmış bir kaya gibi
bildiğim tek şey zamanın kahpeliği
geçip gidiyor size danışmadan
bilinmeden,görülmeden,bir sigara dumanı gibi
zaman bir duman gibi içine çekiyorsun ve dışarı üflüyorsun

13 Temmuz 2012 Cuma

kısır temmuz

ağır ya da ucuz olsun roman ne fark eder?
temmuz kısır ve sona gelindi artık.
güneş gözlüğünü tak ve gülümse.
aşk ya da para hiç yetmedi.
seni ya da beni kurtarmak için.
ilham ya da sihir yetmedi
gazı köklemeye yetmedi hiç yürek.
merdivenleri inerken dua ediyorum
bugün de birini öldürmeyeyim tanrım!
bugün karşıma aşkı çıkarma!
bugün beni zengin etme!
bugün parayla test etme beni!
bugün değiştirme beni.
temmuzun laneti üzerinize olsun.
siktiğimin temmuzunu unuttum artık.
love's stronge love's so strange.

lizard.

11 Temmuz 2012 Çarşamba

karma

karma?
sally , rita , pam , linda
hissizlik anıma geldi belki aşk
zor kurtardı kalbimden zaman
kan çarşafı tan vakti ıslattığında
hissizlik anımda aşığım hep

siyah bir kedi sarı-yeşil gözlerle
merdivenin ortasında
tam içime bakıyor
hakim değil boynundan geçen kana

camdan dışarı bakarken utanmıyor
aynada kendine bakarken ?
burada olsan kolumu boynuna atardım
karanlığım içine doğru belki de...

tüm karanlığın içinde yine de
takip ederdim!
tüm korkunun ve karanlığın içinde!
hissizken bile...

5 Temmuz 2012 Perşembe

mide gurultusu

kaderin belki de en zor gecesi
önümüzdeki 24 saat boyunca uyumayacağız belki de
yemeğe ihtiyacım var
nedense sigara yakıyorum
her saat bası
nedense gözlerımı yakıyor duman
kaderın sıgarası acıtmaz derler
sevgi sevgi sevgi
kaderin sevgisi mi dersin?
özledim ama.
standart aşk.
standart kader.
yaz anılar kışın hatırlanmak içindir
sanırım tek öğrendiğim bu güneşin zehri altında
aynadaki güneş bu
sen değil
nefret ettiğim güneş değil
çok da orospusun güzelim
biraz da sevimli olsan ha?
duman altı odamdan sevgilerle

(lizard)