Sayfalar

31 Ocak 2013 Perşembe

cehennemin merdivenleri buzlu


iki satır karalamanın da bir anlamı kalmıyor an geliyor
yağmur damlasından medet umuyor salaklar
yanağından süzülene bak

beyinleriyle düşünmeyi ne zaman öğrenecekler?
dua ediyorum tanrı biliyor en çok buna
kimse bilmez tabii kazınmış bir kalbi

bencil oluşunuz evrenin pası gibi bişey
5 milyar yıldır kalbinizin ve apış aranızın dibinde
aklını çeliyor insanın tabii

ne mutlu haberi olmayana
saklandığın tuşların ardından çık
kaldırımdaki kırmızı taşları es geçmeye devam etme

acıların zaten cehennemin , özletme
sabahım beşinde buzlu bir balkondan işemek?
göstermelik duygularına hakim ol en azından

cezayı yine diline kesersin ancak affetmez kalp bunu
böyle olmuşsunuzdur hep, dert anlatamazsın kafasında kuranlara
ödüllü bir senaryo gibi çalışır kontrolsüz otokontrolllüler

ne zamandan beri sert görünüyorsunuz
inkar et inkar et inkar et
bilmiyoruz tabii kopan fırtınaların verdiği kuyruk acılarını

her zaman olduğu gibi mikrofonun arkasında ben varım
bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek ve birlikte uçup yolumuzu bulacağız
neden olmasın deyişim bu yüzden her zaman

özgür bırak beni cehennemin buzlu merdivenlerinde
anlamış gibi yap ve ipleri sakla arkanda
her zamanki kadar sev her zamanki kadar nefret et her zamanki kadar umursama
belki sevebilirim hepinizi birden

28 Ocak 2013 Pazartesi

geçmiş

geçmiş ve zaman hakkında her zamanki kelimelerimle bişeyler yazmaya çalışacağım. farklı bir his var. yine. bazı şeyler hatırlatıyor eskileri. bazı şeyler aklımda yokken ise sanki o sabah doğmuş gibiyim dünyaya. gün içinde değişir işler. zaman ve geçmiş sanki 1 haftalık pilavı ısıtmak gibi. neden aramazsın ve karnın acıkır. neden aramazsın ve özlersin. karanlık karanlık ve karanlık peşine düşer. ve eskiler hakkında neden böyle oldu dersin. anlamlandıramazdım ve hala bir anlam yükleyemiyorum olanlara. gece yastığıma kafamı koyduğum anda dank eder kafama. yanlış zamanda yanlış kişilerle yanlış işler. cezayı kesmekte hep geç kalmışımdır. bazen bir çırpıda 4 paragrafı silerken bazen 4 sayfayı yok ettim. göz yaşı ve kibrit çöpü bana çok yakın iki kelime bu yüzden. ders almadıkça her gece acı çektim. farkındalığım başıma iş açtı hep ve ben yalnız falan kaldım. yine anlandıramadım olanları , neden böyle diye düşündüğüm de oldu. gece yarısını bekledim derinlere inmek için. derinlerde sanki geçmiş vardı. ellerimle tutabileceğimi sandım. her zamanki yanılgıları her gece tekrarlamaktan zevk aldım. zevk verdi suratları görmek. olanları düşünmemek büyüttü kalbimi. bir taşa çevirse de kalbimi zaman , hayrandım yine ona. ulaştığım ve uzaklaştığım insanlara hayranım. vicdanım tükürük ve siktiretlerle dolu. sarı bir çimene uzanmak gibi geldi hayat 14 yaşında. kalbime dokundu çocuklar. şaheserleri tek tek harcadım ve yok ettım. kadınları hissettim. gece yarısından sonra yazı yazdım ve ağırlık kaldırdım. sert adam olmam gerektiğini anladım. içi çürük bir köpek dişi gibi. yastığın derinliklerinde kayboluğum bi gece daha. sabah uyanınca yorganın içinde cep telefonu yerine silgi tozu ve buruşmuş kağıt parçaları buldum ben. yeni bir tişört yerine 6 yıllık tişörtüm hoşuma gidiyordu. insanlığı zorladım ve kibir göte kaçtı.

25 Ocak 2013 Cuma

doğum günü çocuğu

doğum günü laneti benimle
saçma beklentiler üzerine
bir sigara yakmak geçmişe ithafen
biradan bir yudum daha almak
harcanan bütün duygularım adına
öylece bırakıyorum bir köşeye
yalnızlığımın üzerine likör döküyorum
geçmiş alevleniyor bir yandan
herşeyi gördüm,herşeyi hatırlıyorum
tatsız günlerin gri bulutları benimle
ağzımda kötü tat bırakan saçmalıklar
insanların aşağlık davranışları
küçük sevimlilik oyunları olan aşklar
doğduğum günle aram hiç iyi değil
böyle bir dünyaya gelmişim
yapabileceğim hiç bişey yok artık
herşey yitirilmiş nasıl olsa

21 Ocak 2013 Pazartesi

ölmeye hazırlık

pisliğin içinden doğan harika bir gül gibi eylemlerim
orospuların hüplettiği kirli paralar gibi düşüncelerim
herşeyim bir farklı estiriyor havayı
bazen yeterince dolmazsın,yeterince kızdırmamıştır hayat
bu hafta herşeyi yoluna koymak istersin geleceği bilmek
geleceği iyi görmek istersin gece yatağına yattığında
olmadık herşey seninledir uyandığında anlarsın
daha fazla yaşamak istemiyorum
daha fazla yaşamak istemiyorum
bir fırt alırsın dalgadan herşey aynıdır
sonraki hafta berbat bir hastalık evresi,zor atlattın
zaten çömezler ortalıkta dolanıyor kimse benim gibi değil
dikkat etmemeli kafiyelere,içimden geldiği gibi
polisler çekilin geleceğimden sonumu yaratıyorum ben
bunu tek başıma yapabilirim eminim,yalnızım evde
biliyorum bastırmaya çalıştım hezeyanlı olayları
sansasyonel sükselerim gündeme oturduğunda memnun değildim
kalbimin anahtarını buldum kapıyı açtım ve farklı şeylerle karşılaşmaktayım
bu benim işim,bu bizim işimiz sadece ben ve sürtüğüm
bu yolda kıvranıyoruz kendimi tutmaya çalışıyorum belki ona göre değilim
stilim yolum ve doğan güneş hepsi berbat,
sokaktaki eli bıçaklı bebeler takip etmekte beni
tehtid içinde geleceğe bakar oldum ve devam ettim
birayla devam ettim,sigaradan bir duman aldım sabaha yabancı uyandım
arkadan devam etmekte cömert beat ve ben estirmekteyim mermileri
(beep) (beep)
üç el ateş ve şimdi ölü olabilirdim,vucüduma değen acımasız neşter
hastaneye kaldırılmış olabilirdim doğru davranmasaydım sanki
biraz daha ver şu lanetten kendi dünyamı kendim yaşıyorum ben
bu lanet yazıları küçümseyenlerle işim bitmedi daha
yıllar önce elime aldığımda silahı
diğer elimde ise bir buket gül vardı hangisi diye sordum beynime
silah dedi,vurdum gülleri
öldürdüm bütün çiçekleri,gençliğimin kronik faciaların başlangıcı olabilirdi
sabah uyandım daha az gençtim kendimde parlayacak ateşi görmekte zorlanırdım
kelimeler terketmekteydi beni bebeğim zor dayandım
ölümün kıyısında güneşlendim yaz ayları,terledim
benim hakkında bildiğin herşeyi unut dostum bu artık çok farlı bir hal aldı
evde yalnızım ve kendi kendime konuşuyorum,tanıdık olmalı bu
herkese selam olsun berbat kaldırımlarda başımı dik yürümeme sebep olanlara
sigaradan bir duman daha alıyorum ve şu ana kadar yitirdiğin sevgililerime saygılarımı iletiyorum
bunu her hafta sonu yapmalıyız,
anlıyor musun dediğimi.

20 Ocak 2013 Pazar

bazı şeyleri çok az insan anlar

bazı şeyleri çok az insan anlar
ben de onlardan biriyim
insanlardan değil
az kişinin anladığı şeylerdenim

anlaşılmamak üzerine atıyorum adımlarımı evet
ve yıllarca düşündüm neler olacağını
ama hala bilmiyorum
ekibi kurmalı ve dünyayı ele geçirmeliyim

ama bilirsiniz
bazı şeyleri çok az insan anlar
ve şanssızsanız
hiç şansınız yok demektir

11 Ocak 2013 Cuma

2013-siftah

eroin gibi bir yer sentimentalmovie
kokusu var ekranda
hissizleştirmesi en büyük hazzım sana olan
yoksunluk hissine aşık olduğuım yegane varlık
yavşaklığı brakırsak bu gece kaybedenlerdeyiz..
siftah diyorum ve 2013 yalanı
bir kız,önce yağmur sonra da karlı bir havayla başladı
yıllardır olduğu gibi sayıyorum
süreç süreç ve süreç
tundraya adaptasyonunu sağlayamamış bir öküz gibiyim
ve farkındayım kibirin göte kaçacağının
4 numara saçlarımla kavga arıyorum sokaklarda
2013 göte girecek bir yıl olmakla birlikte
baş ağrısının asla beni terk etmeyeceğine yeniden emin olacağım bir yıl olacak
eroine ve pompaya devam.
kulaklığımın kulağıma kaçtığı geceler
kalemimin elimde eridiği gece yarıları
düşüncelerin beynimi emdiği sabahlar
saygıyı benimseyememiş yastık kafalar
hüznü cep saati olarak gören zındıklar
sert çocuğu rol edinen hippiler
sizin yılınız olsun
11 gün sonra gelen bir siftah
siftah dedik de aklıma timsah geldi!

sonsuz taşak'a saygılarımla

LIZARD

5 Ocak 2013 Cumartesi

ısrarcı hallerim,
sorguluyorum kendimi
şimdiler de ne iğrencim
zincirimi koparmış gibiyim
ilerliyorum,yürüyorum
aynaya bakıyorum
ve bu ben değilim
her işte bir hayır var mıdır
ya annemin öğütleri
aklımı kurcalayan bir karga gibi
memnun değilim
mutluda değilim
iyi hissetmiyorum
zaten hiç bir zaman hissetmedim ki