Sayfalar

17 Eylül 2011 Cumartesi

bar birası

kafana gelecek dayamışlar güzelim yazılanlara bakma.
zordur zaten beni idare etmek. beni ben de takmıyorum ki.
yoluna bak önüne çıkan kaya parçalarına.
yuvarlanan ilk sen olmayacaksın.
duygulanan ilk sen değilsin.
uzun zamandır duyguluyum.
hayatın oynadığı bir oyun bu ve kaybeden kahramanları biziz.
neden mi?
duyguluyum ve tekim.
tıpkı arkadaşların olmadan otobüs durağında bekleyen sen gibi.
tekim.
ah
üzgünüm gerçekler noktalı virgül gibi değil senin için
durup düşünesin.
daha çok birer parçalı bulut gibiyiz sen ve ben.
doğu ve batı el ele veremiyor güzelim.
beni ya da kalbimi kullanmana izin vermedim.
yalnız kaldın.
hakkında konusmadım.
hiçbir zaman.
hiç bişey sormadım.
üzdüysem özür dilerim.
inanmak?
bu şartlarda mı?
kıçındaki silah ve hala salladığın huzur yalanları mı?
bir lütuf
sımsıkı sarılmış bir buket çiçek.
fırtına caddene vurmuş senin.
ve kıçına tekme yemekten hoşnut gibi görünüyorsun.
tam bir anti medeniyet ha?
doğrular senin peşinde.
ama kimse sormuyor.
seni yalnız bırakmıyor meleklerin.
güvenemiyorsun meleklerine dahi.
bu böyle.
zor da olsa sana herşeyi göstermek, duman olup uçuyor hepsi bulutlara.

bar birası kılıklı adamları bırak artık.

sulu bar birası seni.