ben çok paragraf yazıp sildim kalbim kırıkken
fakat en ağır olanı yalnızlığın dibine vurmusken insanların gizlice birbirinden sıkıldıklarını görmek.
belki de odamın kahverengi ışığında ben nefes alamazken diğerlerinin-tüm dünyanın- yaşamaya devam ediyor oluşu.
manifestolar hep planların bir parçası ve son adımıydı. cehennem ya da cennetti. 0dan öncesiydi. bulutların üzerindeki ilk basamaktı.
ve insanların birbirlerini sevmeyi bıraktığını gördüğümde daha 17 yaşımdaydım.
çok histerik geceler geçirdiğimden değildi bu saptamalar.
merdivenin en tepesindekiler sağlam bir üslup oluşturmamızı istemiyorlardı sanki. gizli hedeflerimiz vardı heveslerimizle karışık.
haykırmadı ama kimse 2 dudak arasından. sanki kalem artık ne yazacağımı önceden tahmin edebiliyordu.