Sayfalar

7 Eylül 2010 Salı

zamamba günü

serin bir gecenin şafağında yüzümü rahatsız eden doğranmış kıl kökleri..Pigmentlerimin oldukça yorulduklarını hissediyorum..onlarda atmışlar kendilerini bembeyaz karların üzerine pes etmiş bir şekilde yatıyorlar orada sessizce..tek dayanak olarak fondan çalan hüzünlü müziği duyuyorum,o müzik bana güç veriyor adeta ipten bir baston haline bürünüyor ve ben şuan o bastonu elimle tutma çabası içersindeyim...yazmak pek akıllıca bir fikir değil kanaatimce,sadece ama sadece orada olmayı denemek bile bu hayat ile arandaki müzmin bağlara hasar vermeye yetiyor..evrenin içinde bulunmak bizlere bahşedilen büyük bir kıyak,en azından götümüzü manevi yönden kurtarma çabaları bile bazen bu hayat geyiklerine katlanmamıza yetiyor..yettiriyoruz.

neyse bok gibiydi