müziğimle birlikte grimsi bir mavilikten akşamların o köhne karanlığına bürünüyor günüm
gözlerimin önünden geçiyor bulutlar yavaş yavaş
kalkıyor rıhtımlardan insanlar buruk bir umut ile,"belki olur","belki sahip olurum" diye
fark etmiyor rivayet edilenler burnumda o eşsiz koku varken,korksam ne farkeder? şarkının kaçınılmaz sonuna gelip,bir diğerini açmak zorunda kalmış iken
bir 4 lüğün son bölümü gibi penceremden vuran o yorgun ışıklar
"bütün bir gün boyunca lanet ışıklarımı odana doğru savuruyorum ve sen yoksun,aptal hayallerin ve perestlerin uğruna günlerce dört dönüyorsun,ama eline hiç bir şey geçmiyor,farkındamısın bilmem ama artık iyicene boka sarmaya başladın" diyor
bütün çatık kaşlar bana doğru doğrultulmuşken,nasıl bekleyebilirsin suküt u içim de tutup ta onu bir altın olarak işlememi
bilemezsin,
çünkü hergün daha da sarı,daha da mavi,daha da hüzün ve sonu kabusla biten zulüm vari uykular var çevremde
yakın artık ışıkları burası iyicene karanlıklaşmaya başladı
çünkü bilirsin insan insanın kurdudur
o kancık insanlar işte,
hepsi birer ucuz umut