her yer her sabah ışıldarken benim odam karanlığını sürdürüyordu
kendi kendine yanan sarı bir ışık yaşam kaynağıydı odamın
sinekler , böcekler , kelimeler ve hayallerimi yaşatırdı
uzun uzun çığlıklar ve ulumalar duyulurdu karanlıkta
her yer aydınlanır su yüzüne çıkardı her pislik
caddenin ilk misafirleri tarım işçileri ve kartonculardı
bir deli küfür ede ede turlardı sokakları
bir köpeğin nefes sesleri ve patilerinin asfalta çarptığında çıkan o esrarengiz ses
tam bir muamma ve dumanın ortasında kalmışlık hissi
perdem aralanmaz ve ölmeye devam ederim şiirlerimle odamda
tüm şehir ucuz güneş ışığına boğulurken
sinek avlar ve şiir yazardım ben
ama siz bunu bilmezsiniz