Sayfalar

9 Ocak 2012 Pazartesi

eli kalemli cellat

hayatımın siyahlara boyanmış stadyumunda
oyunu hala devam ettiren düşüncelerim sahada
seyirciler ise çevremdeki yaşayan ölüler
ruhtan yoksun hayatın rengarenk parçaları
ve hakem bitiriyor ilk yarıyı
dört-sıfır öndeyiz,ne hacet!

bilemez insanlar sıkıntıların gerçek nedenini
ben gerçeklerden korkacak kadar acizim
kurşundan bir asker,oyuncak bir adam
onun bunun elinde piç olmuş bir kalem

yeni yılın yeni teorileri
muhtelif yargılar zihnimde
ve yine aynı ritimler kolonlarda
bitmeye yüz tutmuş bir hayat ve kalede yine ben

muhtemelen oyuncak bir askerim ben
insanlara taaruza geçen bir hede
adını tam anlamıyla koyamıyorum
ama benden daha cesaretlisin konuşmakta

söyleyemem iyi niyetleri yalanlarımı
gerçeği saklamayı bırak görmeye bile korkarım
ama iyi gidiyor olsa gerek bu oyun
insanlar gülüyor,konuşuyor ve aşık oluyor çünkü

dimdik ayakta kalmayı gururunuz vermedimi size?
altta kalmayı hiç biriniz sevmezsiniz değil mi?
ne kadar da ortak noktamız var,ama
bir kişi,bir hiç,bir bağlantı belki ihtiyacım olan

hiç biriniz gibi olmak istemem
bir hiç olmak belki daha iyidir
ama emin değilim,siktiğimin çuvalları kafamda
ellerim ise gökyüzünde değil,ben burdayım

yeni bir saplantı yok bu sefer
herşey olduğu gibi yalan ve yalın
gülüyoruz,oynuyoruz,davranıyoruz
herşey olması gerektiği gibi değil şu sıralar

belkide hiç bir zaman hiç birşey
olması gerektiği gibi değil,
örnek vermeyeceğim buna tanıdık geliyor olsa gerek
bir oyuncak asker ordusunun kumandanıymışım gibi

benim dünyamda benim askerlerim
benim hakikatımda onların yalanları
benim sevgimde onların nefretleri
kaçının kendini bir hiç sananlardan
onlar bizim anlam veremedeğimiz düşmanlarımız

ve yine saate bakıyorum,ilerlemekte
umutlarım hala dimdik ayakta tıpkı gururum gibi
ellerim gökyüzüne süzülmekte
ve boyamakta suratları sizler uyuyorken

hadi git yakala tavşanları
ben uzaktan ateş etmeyi yeğlerim
çünkü bazen hayat zahmet etmeye değmez

herşeyin en kolayı
herşeyin en zoru
belkide olması gerekeni zorlaştıran şeydir