Sayfalar

24 Ağustos 2011 Çarşamba

biraz orman

tokmaklar daha sert vuruluyor derisi sıkı davullara. umutsuzluğa kapılıyordum. gecenin derinliğinde.

derine çeken garip şeyler var. kafama vuruyorlar ve hissetmiyorum.
işin ucu nereye dayanıyor bilmiyorum.

ipler kimlerin ellerinde hiç bir fikrim dahi yok. yollar nereye çıkacak bilmek bile istemiyorum.

yeryüzünde en sevimsiz yaratığım. medeniyete uzak kalmış odamda yaşama tutunuyorum.

evin bu köşesi yabani hayat sürüyor. başrolde ben varım. duvarlara tırmanıyor düşüncelerim.

hiç hoş değil. gördüklerim hiç hoşuma gitmiyor. uzmanlardan nefret ediyorum.

harakiri ya da ötenazi yakın geliyor. umut verici lirikler veriyor doktorlar damarlarıma.

nafile nefesler tüketiyor zamanımı. keskin bir bıçak ve 1 litre kanla olacak iş değil.

güzel güzel iniyor gökyüzünden bulutlar. olamaz nidalarıyla kabuslarımın bitmesini diliyorum.

her sabah yeni bir kabus.

deniyorum kalbimi barışa yaklaştırmaya. dizlerimi göğüslerime çekip gözlerimi daha sıkı kapatıyorum.

varış noktam boktan.

bugün önemli şeyler olabilir ama umrumda değil. kim olursa olsun kinim var.

neden herkes gitmiyor?

bu yaz gününde neden güzel insanlar ölüyor. karanlığı neden hep iyiler görüyor ilk önce.

cümlelerim genç yapraklara. aşınmış burnum silmekten. damarlarım şiş. kol kaslarım gergin ve korku dolu.

hiç bir şey hiç kimseyi geri getirmiyor. göz yaşlarım donuk yıldızlara baktığımda.

büyük denemeler yaptım hayatımda. genç yapraklar hep başarısız oldum.

ne önemi var artık göz göze bakmanın bebeğim. derinliklerinde birlikte kaybolamacaksak.

ne anlamı kaldı bir gün yeniden ayılacaksan seni sarhoş etmemin.

ne anlamı kaldı uzun yolların. sonu sen olamayacaksan.

ne gereği var artık yazıların seni geri getirmeyecekse.

bu yabani yerde yazılarımı seni geri getirmek için yazmıyorum bebeğim.

burası orman. ölebilirsin. kanatırlar güzel dizlerini..

kanını emebilirler.

ben yoksam.