Sayfalar

30 Ekim 2011 Pazar

hikaye plak

bundan birazdaha genç iken
atışır dururdum bizimkilerle
sokaklarda baktığım insanlar
sanki hepsi odamın içindeymiş gibi
onların sorunlarını kalbime alırdım
ve daha önce hiç görmediğim suratların
pis yaşantıları hep bizim evdeydi
cenk ettiğim bir amacın doğrulutusunda
huzurumu kaçırırdı ama ozamanlar gençtim
birazcık daha,asla bilemedim palavra olduğunu
14 ümde seçtiğim hayat biçimi
benden uzundu,kaldırabileceğimden ağır
ama birşeyler gücüm olmasa bile
üstüne gitmemi öğütledi,nitekim
dinledim de onları,
ama şimdi yaşadığım şehrin bütün
tanımadığım suratları kalbimdeyken
ben neden hala onları düşünüyorum
bilmiyorum
nefreti alıp şekillendirdim gözlerimde
asla doğru sözcükleri bulamadım
ama burası umursamaz bir yer
cebime atabileceğim herhangi bir huzur yok
ev olarak adlandırabileceğim bir yer yok
hiç birşey yok bugün burada
pazar günleri bombalardan daha çok can alır
hiç birşey hissetmiyorum ben,kalbim bomboş
tıpkı onların beyinleri gibi
ama o onlarda da yok sanki
hiçliğin tam ortasındayım
hiçliğin mareşaliyim sanki
cenk ettiğim büyük amaçların
bugün hiç birşey olmadığını görüyorum
kim vurdu beni dört temmuzda?
kim bana şapka takmamı söyledi
soğuk aralık ayında
ocak ayında neden girdim o ameliyata
ve sadece bir aylık bir padişahlık sürerken
nasılda indirildim aniden hanedanlığımdan
hayat lanet bir tren rayı sanki
inişler çıkışlar sadece mideme mal oldu
ilk kural kahkahaları yok etmeli ağızdan
yapıştırdığım fotoğrafları kaldırmalı aklımdan
ve bunun hakkında bir daha hiç konuşmamalı
bu hikaye plak bana hep aynı yalanı söylüyor