Sayfalar

21 Ekim 2011 Cuma

yağmurlu gecede tatlı sarışın bir kızdı caddedeki

hızlı adımlarla ilerliyordum ve yağmur başlamıştı. üzerimde kısa , siyah , hareket ettikçe hışırtı çıkaran montum vardı. siyah pantolonum ve siyah spor ayakkabılarım. biraz ıslanıyordum. hızlıydım. yürüyordum. çok şey düşünüyordum aslında. kafamı kaldırdığımda hiç bişey düşünmediğimi fark ettim. etrafa bakındım. yürümeye devam ediyordum. ellerim üşüyordu. karnım titriyordu. takip ediliyormuşcasına bir his vardı içimde. mutlu rolü yapıyordum. karşıdan gelen insanlara gülümsüyor ve yol veriyordum. boynumdan giren soğuk rüzgar , tüylerimi diken diken ediyor ve titretiyordu. hissedebiliyordum bunu. geleceğim hakkında ve ailem hakkında düşünüyordum. cadde uzundu.

sarı saçlı tatlı bir kız gördüm sanki. kafamı eğdim ve kaldırdım. yine ona baktım. geçmişi hatırlatmıştı. acı-tatlı bir kalp ağrısı girdi. o zaman durmustu. ağırlaşmıştım. bacaklarım ilerlemedi. adımlarımı geriye doğru atmaya başladım. zaman geri sardı. 1-2 yıl ve daha öncesi. gözlerimi sadece 2 kere kırptım. güzel bir kız görmüştüm geçmişten. sarı saçları sabit durmakta zorlanıyordu. yüzünü açıyor ve yanaklarındaki kırmızılıklar meydana cıkıyordu. rüzgar zorluyordu onu. yağmura teslim olmuş bedeni içimi cızlattı. bedenini sarmak istedim nafile geceden korumak ıstedım. yürüyüşündeki çaresizlik kanattı bir kez daha midemi. ağır bir felç geçiriyordum. binalar yok olmuştu. parke taşlarından ses çıkmıyordu. adımlara atılmıyor yelkovan hareket etmiyordu. ışıklar sönmüş gölgeler yok olmuş insanlar kaybolmuştu. milyonlarca harf geçti aklımdan o sıra. çözümlemeyece çalıştım olanları. yağmur sakinleştirdi bir an olsun. geçen arabaların ışıkları gözlerine bir parıltı getirmişti. yağan yağmur sıcak vücudunu soğutmuş yumusak saçlarını ıslatmıs gözlerını masumlaştırmıstı. siyah ayakkabıları ıslanmıstı. karşıya doğru hareket edıyordu. amacsız gorunuyor ve düşünüyordu. ruhsuz ve akılsızdı o sıra. düşünmüyordu dünyayı. zaman kavramı kaybolmuştu. gözlerinin içini hissettim bir an. ve 1-2 el ateş edilmişti sanki. beni fark etmemişti. ukteler patladı içimde. yok olmuştum yer yüzünden bi an. kasıklarım kasılmış gözlerim kapanmıstı. şimşekler çaktı damlalar hızlandı. zaman denilen densiz yine gelmişti. adımlar normale dönmeye basladı. karşısına cıkmalıydım. bacaklarım hareket etmedı. ve caddede yol aldı. gökyüzüne doğru baktım. ve ağlıyordu. gökyüzü göz yaşlarını akıttı yüzüme. karşısına cıkmalıydım dıye dusundum o sıra. masumdu. bana karşı yaptıgı kanunsuzlukları unutmustum zaten. yardım etmek istedi kalbim. sonucsuzdu 10 saniye kadar hayat.

elimizde bişey kalmamıstı. karşısına cıkmalı ve yağmur dinene kadar ona eşlik etmelıydım. yanında olmalı soğukluğunu paylasmalıydım. belki de elini tutmalıydım. imkansızı yazıyorum. pişmanlığımı fark ettiğimde aynı caddenin iki ucundaydık. ben bodrum katında 2 duvar arasında acı çekiyordum , o yuksek plazalarda ellerini karnında birleştirmiş düşünüyordu. hayata gerı donmustuk. yağmur duruyordu. karşısına cıkmalıydım geçmişin ve zamanı bıraz daha durdurmalıydım. mutlu melodilerin sonuydu sanırım. evime yollanıp diğer karşılaşmaları bekleyecektim. ve geceleri uyutmayacaktı kanunlar beni.

neyse deyip evime yollandım. sonra görüşürüz küçük tatlı melek..